4 Temmuz 2017 Salı

SAATCHI GALLERY






























“Sanatın amacı, ruhumuzu, gündelik hayatın tozlarından temizlemektir.” demiş Pablo Picasso, ruhumuzu sanatla arındırmamız gerçekten mümkün, sanatın ister üreten tarafında ister sadece takipçi tarafında olun, her durumda sanatın iyileştirici yönü sizi bir parçanızdan yakalar.

Sanat severler için Londra’da yaşamak gerçekten mutluluk sebebi, hangi sanat dalına ilgi duyarsanız duyun Londra’da herşeyi bulabilirsiniz. Klasik, modern ya da çağdaş...

Saatchi galeri, sanat spekülatörü olarak bilinen Charles Saatchi'nin Londra'daki meşhur sanat galerisi. Saatchi galerinin amaçladığı; çağdaş sanat için yenilikçi bir forum oluşturmak.
Saatchi Galeriyi etrafındaki kalabalıktan dolayı farketmemek neredeyse imkansız. Tasadüfi
geçiyor da olsanız galerinin çevresindeki insan yoğunluğu dikkatinizi çekecektir. Dışardan gördüğünüzde biran önce içeri girmek istiyorsunuz çünkü galerinin etrafı duvarla örülü, duvar dediğim düz duvar değil tabiki Londra’nın meşhur tuğla mimarisi burada da hakim.
Çok büyük olmayan kemerli bir kapıdan girişi var yani içeri girene kadar galeriye dair birşey
göremiyorsunuz ama zaten işin içine heyecan katan bu kadar gizemli gözükmesi. Girişten içeriye doğru meraklı gözlerle bakıyorsunuz, uzunca bir yürüyüş yolu, sol tarafta galeriye ait cafe, sağ kısımda ise büyükçe yeşil bir alan mevcut ama bu yeşil alanı kullanıma kapatmışlar, ben galeri binasının fotoğrafını çekmek için bu yasağı çiğnedim ama hemen ardından görevli
gelip kibarca uyarı yaptı.

Galerinin bahçesi de kalabalık, ziyaretcilerin kimisi banklarda oturmuş, kimisi yerde. Galeriyi gezmek bir hayli vakit alıyor, gezerken anlamıyorsunuz, ama dışarı çıkınca biraz yorgun biraz da açıkmış hissedebilirsiniz, ister atıştırmalık birşeyler yanınızda getirin, ister cafesinde oturun ama galeriden çıktıktan sonra biraz bahçesinde soluklanın derim, galeri binası tarihi bir yapı, 1801 yılında tamamlandığı söyleniyor, tarihi yapılara ya da mimariye ilginiz varsa, binanın sütunlarını incelemek hoşunuza gidebilir.

GENEL BAKIŞ
Çağdaş sanat alanında sürdürülebilir bir üretim ve sergileme altyapısı sunmak üzere ilk açılışı 25 yıl önceye dayanıyor.  İlk olarak Kuzey Londra'da, daha sonra Thames Nehri tarafında ve son olarak da Chelsea'de açıldı. İlk dönemlerde çağdaş sanata ilgisi olan kişiler ve yeni sanatçılara destek vermek isteyen, sanata yakından ilgisi olan kişiler tarafından ilgi gördü ama zamanla gerek galerinin gelişmek için verdiği çaba gerek sanat severlerin istikrarlı bir şekilde ziyaretleriyle günden güne galerinin ziyaretçi sayısı arttı ve dünya çabında bir üne kavuştu.
Saatchi Galerisi, Ekim 2008'de Chelsea King's Road'da bulunan 70.000 m²'lik York HQ Dükü binasında, Çin'den yeni sanatlara adanmış bir sergiyle açıldı. Bu açılıştan sonra ziyaretçi sayıları yılda 1,5 milyonu aştı ve 2000 okulun üzerinde öğrenci ziyaretleri düzenlenmeye başladı.
Galeride İngiltere’de hiç sergilenmemiş, yahut nadiren sunulmuş eserler ve genç sanatçılardan yapıtlar gösteriliyor.
Saatchi Galeri’nin kapıları sadece yolu İngiltere’ye düşen sanatçılar için açılmıyor. Örneğin, galerinin ev sahipliği yaptığı ve geçtiğimiz sene üçüncüsü düzenlenen Star London Sanat Fuarı’na ‘Art on İstanbul’ da katıldı. Dünyanın birçok farklı ülkesinde yeni büyümekte olan sanat mekânları ve henüz gelişmekte olan sanatçıların ağırlanmasına olanak sağlayan bu fuar sayesinde Evren Sungur resimlerini ilk kez sergileme imkanı yakaladi.
Galeri toplamda 4 katlı, içeride asansörün olması, hem engelliler hem de yaşlılar için kolaylık sağlıyor. Genel olarak iki ayda bir içerideki sergiler değişiyor.

“İKİZ KULELERE YAPILAN SANAT ESERİDİR”
Sanat okulundan daha yeni mezun olmuş, kariyerinin çok erken aşamalarında olan sanatçılardan eserler sergileniyor. Sanatçı için avantajlı olan bu durum galeri için daha da avantajlı olabiliyor, örneğin belirli sanatçıların bütün eserlerini satın alan Charles Saatchi, eğer bu sanatçılardan biri piyasada isim yaparsa, çok uygun rakamlara aldığı eserleri, inanılmaz bir kar oranıyla satabiliyor. Charles Saatchi’nin kendisi önceden başarılı bir reklamcı olduğu için de birini popüler yapmak konusunda çokta zorlanmadığı aşikar.
Aynı zamanda Saatchi Galeri, genç sanatçıların mesleğe atılmaları için önemli bir rol oynuyor. Bu sanatçıların çoğuna, daha sonra galeriler ve müzeler tarafından uluslararası olarak teklifler sunuluyor. Bir bakıma bu galeri çoğu sanatçı için sıçrama noktası oluyor. Genç sanatçılar galeri sayesinde ün kazanmış, galeri de büyük kar etmiş oluyor.
YBA (Young British Artist) kuruluşuyla üne kavuşmuş sanatçılardan biri Damien Hirst, ‘Sensation’ sergisindeki formaldehite batırılmış köpekbalığı eseriyle tanındı. Aynı zamanda Damiren Hirst, ikiz kulelere yapılanların sanat eseri olarak yorumlanabileceğini söylediği için, kendisine açılan dava sonucunda alenen özür/tekzip yayınlamak zorunda kalmış.

FROM SELFİE TO SELF EXPRESSİON SERGİSİ
Saatchi Gallery ve Huawei, dünyadaki sanatçıları, fotoğrafçıları ve meraklılarını uluslararası alanda en yaratıcı benliklerini göstermek ve #SaatchiSelfie yarışmasının bir parçası olarak çalışmalarını The Saatchi Galeri'de sergilemek için biraraya geldi.  Sergi, 31 Mart - 23 Temmuz 2017 tarihleri arasında açık kalacak.
Galeride, tarihteki en büyük sanatçılardan eserler de var, ama bunlar müzelerde gördüğünüz gibi orjinal halleriyle sergilenmiyor. Rembrandt,Van Gogh, Monet ve Kahlo gibi sanatçıların portleriyle dolu bir oda ama bu portreler günümüz teknolojisine ayak uydurmuş, hepsi telefon ekranlarında sergileniyor, üstelik beğeni sayıları ile birlikte..

THE REVOLUTİON CONTİNUES: NEW ART FROM CHİNA SERGİSİ
Saatchi galerinin ses getirmiş sergilerinden biri de Çin sergisi, serginin Türkçe anlamı, “Devrim Sürüyor: Çin’den Yeni Sanat Örnekleri.” 2008 yılında açılan sergi yeni Çin sanatının benzersiz bir koleksiyonunu inşa etti. Çinli sanatçılar günümüzün en provokatif yeni eserlerini üretiyorlar. Bunlardan bazıları, Zhang Xiaoğang, Yue Minjun, Wang Guangyi ve Shen Shaomin gibi.
Sergi için bazı eleştriler de yapıldı, sergi kataloğundaki sunuş yazısını kaleme alan Jiehong Jiang’ın Çince verdiği bir röportajda, sergi “Saatchi’nin şahsi görüşünü”, “Batılıların gözünden ve onların görmek istediği şekliyle Çin sanatını”yansıtıyor diye demeç verdi.

LİBYA’DA İNSAN KAÇAKÇILIĞI
Galeride Meksikalı fotoğraf sanatçısı Narciso Contreras’ın ‘İnsan Kaçakçılığı’ başlıklı çalışması da var. Libyadaki hayatı gözler önüne seren bu fotoğraf sergisinde gözleriniz dolacak, hatta büyük olasılık fotoğrafçının küçük bir konuşmasının olduğu videoyu izlerken ağlayacaksınız. Avrupa hayaliyle yola çıkan göçmenlerin, insan kaçakçılarının elinde köle pazarına düşüşünün fotoğraflı belgeleri, sizi bambaşka bir dünyanın içine sokacak. Kölelikten kurtulmak isterken yakalanıp hapsedilen insanların çaresizliği, karanlık bir dünyanın içinde kaybolmuş göçmenlerin umutsuz bakışları, içinizde derin bir acıya sebep olacak türden.

BAĞIŞLAR VE YARDIMLAR
Saatchi Gallery, çeşitli kurumlara sanat eseri bağışlamasıyla ve öğrencilere burs vermesiyle biliniyor. 1999 yılında Arts Council Koleksiyonu’na 100 eser bağışladığı söyleniyor. 2002’de ise, Paintings in Hospitals adlı hayır kurumu aracılığıyla Britanya’daki çeşitli hastanelere 50 resim bağışlandı.
Burslara gelecek olursak, 97 sanatçının 130 eserinin satışa sunulacağı bir müzayedeye destek verdi, çokça konuşulan bu müzayededen elde edilen gelirler Londra’daki sanat okulllarında okuyan öğrencilerin eğitim burslarını karşılamak için kullanıldı.
Bu bağışların tamamen duygusal olduğunu düşünmüyorum, başarılı bir reklam çalışması gibi gelse de kötü birşeye hizmet ettiği söylenemez.
CHARLES SAATCHİ
Nathan isimli Yahudi bir tüccarın oğlu olan Saatchi, 1940 yılında Bağdat'ta dünyaya gelmiş. Charles henüz 7 yasındayken babası, gelecek kaygısı yüzünden tüm servetini de yanına alıp Londra'ya göç etmeye karar veriyor ve küçük Charles İngiltere'ye ayak basmış oluyor. Bugün İngiltere’de bir çok kişi Charles Saatchi’nin ticaret zekasına hayranlık duyuyor. İngiltere'de önemli reklamcılık başarılarına imza atmış ardından da sanat eseri sergileme, alma ve satma işlerine girmiş.
Charles ve Maurice Saatchi kardeşler İngiltere’de demir Lady olarak bilinen başbakan Margaret Thatcher’in seçim kampanyasını da yürütmüşlerdi hatta İngiliz siyasi tarihine damga vuran meşhur sloganda onların imzası var, "Labour isn't working." Bu sloganın Türkçe karşılığı , "İşçi Partisi Çalışmıyor." anlamını taşıyordu. O dönem bu slogan çok popüler olmuş ve iktidardaki İşçi Partisinin seçimi kaybetmesine katkısı büyük olmuştu. Bu reklam çalışmasının yardımıyla da İngiltere’de 11 yıl sürecek Demir Lady dönemi başlamıştı.
Zamanında dünyanın en büyük reklam şirketi haline dönüşen Saatchi&Saatchi reklam şirketinin de kurucusu Charles Saatchi ve kardeşi, müşteri toplayabilmek için ilk zamanlar küçük hilelere başvurdukları söyleniyor. Misal ofise iş toplantısı için müşteri geleceği zaman, sırf kalabalık gözüksün diye dışardan insanları para karşılığında ofise getirdiği söylentiler arasında. Bir yer kalabalıksa iş yapıyor algısını benimsemiş ve izlediği bu yol gerçekten ona başarı getirmiş. Gün sonunda müşterilerle el sıkışılmış, anlaşma imzalanmış oluyormuş.  British Airways'le imzaladıkları anlaşmanın ardından multi-milyon sahibi olmuş. Bu başarıların ardından dünyanın en büyük reklam şirketi olan Saatchi&Saatchi’nin çıkışları gibi inişleri de ani oluyor. Reklamcılığın yanında Charles Saatchi aynı zamanda sanat eseri satın alıp biriktirmeye başlıyor, sergiler düzenliyor ve eserleri satıyormuş. 1990 yılına kadar satmış olduğu tablolardan 20 milyon dolar kar ettiği söyleniyor. Saatchi ilerleyen zamanlarda sanatı sevmemekle ve ticaretleştirmekle suçlanıyor, aslında kendisi de bu duruma kızmıyor, sanata tutkulu olduğu kadar ticarete de tutkulu olduğunu ve ikisi arasında bir ayrım yapamadığından bahsediyor. Sanatı ticaretleştirdiği algısına sebep olan şeylerden biri henüz isim yapmamış İngiliz sanatçıların eserlerini çok uygun rakamlara alıyor ve bunlardan bir koleksiyon oluşturuyor ve Londra’daki Kraliyet Akademisi’nde  ‘Sensation’ adında açılan sergide sanat severlerle buluşturuyor. Bu sergi büyük ses getiriyor fakat başarılı bulunduğu için değil, sanatı bu denli ticarete döktüğü için tepkiler görüyor. Hatta insanlar sergiye karşı sokaklarda eylem bile yapıyor.
Her ne kadar sanatı ticaret için kullandığı algısı oluşsa da Saatchi Galeri, Londra’nın en çok ziyaretçi alan modern sanat galerisi olmayı başarıyor.
Şuanda 74 yasında olan Charles Saatchi, bir televizyon kanalında yemek programı sunan Nigella Lawson ile evli.
NASIL GİDİLİR
Galeriye District ve Circle Line üzerindeki Sloane Square istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz.

Aşağıdaki otobüs hatlarını kullanarak da Saatchi Galeri’ye ulaşabilirsiniz.
11, 19, 22, 49, 211, 319 (King's Road durağı), 11, 137, 211 (Lower Sloane Street durağı)

Pazartesi – Pazar: 10:00 – 18:00 (Son giriş 17:30)
Galeriye giriş ücretsizdir.

Detaylı bilgi için www.saatchigallery.com adresini ziyaret edebilirsiniz.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder